9 Şubat 2015 Pazartesi

Hürriyet Bursa 8.2.2015 Sofra Sohbetleri Konuğu Tügiad Bursa Şube Başkanı Gökhan Onur




8.2.2015 te Hürriyet Bursa gazetesinde gazeteci Sn. Burcu Başar ve gazeteci Sn. Elif Sezgin in konuğuydum. Kendilerine bu güzel sohbet için teşekkür ediyorum.

Tam Metin :




*Hürriyet Bursa 8.2.2015 tarihli gazeteden alıntıdır. Tüm haklar Hürriyet gazetesine aittir. 


Dünya değişiyor gençler
YENİ şeyler söylüyor


TÜGİAD Bursa Şube Başkanı Gökhan Onur, gençlerin gözardı edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Dünya sürekli değişiyor. Ve yeni bir şeyi söylemek hep gençlerden geliyor” diyor.


TÜGİAD, genç işadamlarının oluşturduğu önemli bir sivil toplum örgütü. Bursa Şubesi de yıllardır kentin en etkin SİAD'larından biri olarak faaliyet gösteriyor. Kent ekonomisine yön veren önemli şirketlerin ikinci, üçüncü kuşak yöneticileri TÜGİAD içeresinde etkin olarak yer alıyor. TÜGİAD, faaliyetleriyle hem üyelerinin ufkunu açıyor, dinamizmiyle de Bursa ekonomisi için önemli bir yapı taşı olarak hizmet vermeye devam ediyor. Anatolia Otel’de gerçekleştirdiğimiz Sofra Sohbetleri'ne bu ay aktif ve dinamik örgütün yeni Başkanı Gökhan Onur'u konuk ettik. TÜGİAD'ı ve Bursa ekonomisini anlatan Gökhan Onur, üzerine basa basa geleceğin gençlerde olduğuna vurgu yaparak, “Yeni bir şeyi söylemek hep gençlerden geliyor. Yeni söylemler, yenilikler, araştırma-geliştirme, atılım. Baktığımızda ABD’de 18 yaşındaki bir genç, Facebook ile dünyayı yerinden sarsabiliyor. Ben yaşa her zaman hürmet ediyorum ama gençlerimizi de göz ardı etmememiz gerektiğini düşünüyorum. Çünkü gençler, kuşaklar arası çatışmayı yönetip, o kuşağın önceliklerini kendi işlerine yansıtabildiklerinde, o değişime adapte olabiliyorlar. Bizim TÜGİAD olarak bakışımız, “Biz genciz. Gençler TÜGİAD’a gelin, işimize odaklanalım” diye konuştu.
- TÜGİAD’ın Bursa ve ülke yapılanmasından kısaca bahsedebilir misiniz?
- TÜGİAD’ın Türkiye genelindeki üye sayısı 870. Bursa’daki üye sayımız ise 200. Yaş ortalamamız son dönemde daha da aşağı düştü ve Bursa’da 31’e indi. Çünkü biz özellikle ikinci ve üçüncü kuşak dediğimiz tüm arkadaşlarımızı bünyemize katma gibi bir hedef koyduk kendimize. Eğitimini tamamlayan ikinci ve üçüncü kuşak, üye olmak için Türkiye Genç İşadamları Derneği’ne başvuruda bulunuyor. Ancak yapmak istediğimiz şey, tüm arkadaşlarımızın belirli bir seviyenin üzerinde eğitimlerinin olması ve kendi iş yaşamında da belli bir noktaya ulaşmış olmaları. Üyelerimize baktığımızda; Bursa’nın ilk 250 firması arasındaki yaklaşık 80 firma, ikinci ve üçüncü kuşağıyla veya kurumsal olarak temsil ediliyor. Bursa istihdamının da yaklaşık olarak yüzde 35’i gibi bir rakama hitap ediyoruz. TÜGİAD bir mozaik ve içinde tüm Türkiye var.
- TÜGİAD olarak sanayi akademisi gibi çalışıyorsunuz…
- Söylediğim gibi önceliğimiz hep gençler ve iş adamları. Yani ikinci, üçüncü kuşak aile üyelerinin iş hayatına hazırlanması. Bunun yanı sıra adımızda da ‘genç’ olduğu için ‘üniversitede bir girişimcilik projesi yapalım’ dedik. Bu projemiz yaklaşık 7 yıldır devam ediyor. Proje kapsamında üyelerimiz, Uludağ Üniversitesi’ndeki öğrencilere koçluk yapıyorlar. Akademi konusuna gelince; ‘Biz hep çevremizdeki kişileri geliştirmeye yönelik işler yapıyoruz ama kendimize yönelik hepimizin bireysel olarak yaptıklarını bir akademide toplayabilir miyiz?’ dedik. Bünyemizde 50 kişilik bir eğitim salonumuz var. Biliyorsunuz bugünün dünyasının en önemli konularından biri finansal okuryazarlık. Üyelerimiz arasında diğer derneklerden farklı olarak, kendi işletmesi olanların yanı sıra kurumsal firmaların da üyeleri var. Mesela TOFAŞ’ın olduğu gibi Deloitte’in Bursa Temsilcisi Alphan Göğüş de bizim içimizde. Alphan Göğüş ile birlikte finansal okuryazarlık konusunda bir sürece başladık.
- ‘Finansı kuvvetli olmayan iş yaşamında başarılı olamaz’ diyorsunuz…
- Kesinlikle. Bizler uluslararası firmalarla iş yapıyoruz. Gördüğümüz, finansal araçları çok ciddi bir şekilde kullanıyorlar. Biz Türkiye’de hep sermayenin olmadığından yakınıyoruz, hâlbuki bu sermayeyle ilgili süreç iş fikriyle desteklendiğinde, siz sermayeye ulaşabiliyorsunuz. O para dünyanın neresinde olursa olsun gelip sizi buluyor. Çünkü o kenarda duruyor. Kenarda duracağına, sizin gibi işletmelerde değerlendirilip ileriyle doğru gidebilecek bir alan bulabiliyor.
-TÜSİAD gibi iş dünyasının çatı örgütü olan kuruluşa başkanlık yapan Muharrem Yılmaz da TÜGİAD Bursa’nın kurucu üyesi ve TÜGİAD 8. Dönem Genel Başkanı idi… Gelecekte sizi de TÜSİAD’da görebilir miyiz?
- Benim böyle bir hedefim yok. Ben, işime odaklanarak, kendi işimde ilerlemek istiyorum. Eğer beni oraya layık görürlerse neden olmasın?
- Geçmiş dönemlere ilişkin bir röportajında Muharrem Yılmaz, “Biz TÜGİAD’da iktidardayken, iktidarı bırakmayı öğreniyoruz. Bu görevi sürdürmemize üyeler de takdir ederse devam ederiz, ama benden daha iyisi olursa, onun seçilmesi için ben de çalışırım” diyor…
- Kesinlikle katılıyorum. Ben buna ‘bayrak yarışı’ diyorum. Emeğinizi sürekli buraya harcayıp, kendi işinizi ise geri planda bırakmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Bugün sivil toplum hayatında çok fazla dernek var. Ve burada işadamlığı, yardımseverlik, etnik köken gibi kavramlar birbirine karışmaya başladı. Burada ayrışmaya yönelik çok fazla kuruluş oldu. Bizim TÜGİAD olarak bakışımız ise “Biz genciz. Gençler buraya gelin, işimize odaklanalım”. Bu görevdeyken herkes kendi döneminden önce yapılanların üzerine bir artı koymaya çalışıyor. Güzel olan taraf da bu ve bence herkes başkanlık yapmalı, bu tecrübeyi tatmalı. Tek başına 20 ya da 25 yıl başkanlık yapmanın insanları körelttiğini düşünüyorum.
DEĞİŞİME ADAPTE OLMAYAN
YOK OLMAYA MAHKÛM
- Genç bakışın önemi nedir? Sizce ülkemiz genç bakışı neden göz ardı etmemeli?
- Dünya sürekli değişiyor. Ve nesiller arasında X,Y, Z kuşakları dendiğinde herkes bu konuyu konuşmayı çok seviyor. Bu kuşaklar arasındaki dengede gençliğin önemi şurada ortaya çıkıyor: Aslında yeni bir şeyi söylemek hep gençlerden geliyor. Yeni söylemler, yenilikler, araştırma-geliştirme, atılım. Baktığımızda ABD’de 18 yaşındaki bir genç, Facebook ile dünyayı yerinden sarsabiliyor. Ben yaşa her zaman hürmet ediyorum ama gençlerimizi de göz ardı etmememiz gerektiğini düşünüyorum. Çünkü gençler, kuşaklar arası çatışmayı yönetip, o kuşağın önceliklerini kendi işlerine yansıtabildiklerinde, o değişime adapte olabiliyorlar. Zaten değişime adapte olmayan firmaların hepsi yok olmaya mahkûm oluyor.
- TÜGİAD’ın içinde kaç yıldır varsınız? Ve hangi süreçlerden geçerek bu konuma ulaştınız?
- 2006’dan beri TÜGİAD’dayım. İstanbul’da Sicil Disiplin Kurulu Başkan Yardımcılığı yaptım, sonrasında Uludağ Üniversitesi’ndeki girişimcilik projesinin koordinatörlüğünde bulundum. Genel sekreterlik ve başkan yardımcılığı yaptım, hemen hemen bir yıldır başkan olarak görevime devam ediyorum. Basamak basamak her alanda görev alarak ve sonrasında yukarıya hazırlanarak geldiğimi düşünüyorum ki doğru olanın da bu olduğu kanaatindeyim.
- Bursa ekonomisini ve gidişatı nasıl görüyorsunuz?
- Bursa çok başarılı. Bugün Bursa, Türkiye’nin en fazla ihracat yapan ikinci ili durumunda, fakat hiçbir şey kalıcı değil. Bu yatırımların devam edip, farklı alanlarda ilerleme konusu son derece önemli. Özellikle BTSO Başkanı Sayın İbrahim Burkay’ın da ifade ettiği savunma sanayiinde kümelenmenin şehir için çok faydalı olabileceğini düşünüyorum. Ama bir tekstil, otomotiv, mobilya ya da meyve sebze sektörleri bu şehrin ekonomisini daha da yukarılara taşıyan sektörler. Dolayısıyla Bursa, ileride ülke ekonomisi içerisindeki payını her geçen gün artıracaktır.
- Sizlerin beklentileri neler? TÜGİAD olarak Bursa ekonomisinde kendinizi nasıl konumlandırıyor, nasıl bir rol biçiyorsunuz?
- Bizler, genç işadamları olarak sadece Bursa ya da Türkiye’ye odaklanmıyoruz. Bugün pek çok arkadaşımız yabancı dil biliyor, yurt dışına açılımları var. Kentimizin büyümesi sadece Bursa’da değil, aynı zamanda çevre illerde, bölgede ve yurt dışında da gerçekleşecek.
G-20 GENÇ GİRİŞİMCİLER İTTİFAKI’NDA
TÜRKİYE’Yİ TÜGİAD TEMSİL EDECEK
- G-20 Genç Girişimciler İttifakı’nda TÜGİAD’ın nasıl bir rolü var?
- Biz, orada Türkiye’yi temsil eden tek iş örgütüyüz. Bu oluşumun dünyadaki üyelerini bir araya getirecek olan Türkiye’deki etkinliği biz organize edeceğiz. Biz de Bursa Şube olarak aktif biçimde orada rol alacağız.
“DOLAŞAN KURT AÇ KALMAZ”
- Gezi olaylarından sonra gençlerin önemi daha da öne çıktı. Dolayısıyla sizlerden çok şey bekleniyor. TÜGİAD olarak gelecek planlarınız, bu yoldaki hedefleriniz nelerdir?
- Biz bir işadamları derneğiyiz. Ve bizim odaklandığımız tek bir nokta var; o da tüm arkadaşlarımızın işlerini geliştirmeleri. Önemli olan dünyaya açılmak, yenilikleri takip etmek, dış pazarlarda yeni pazarlar yaratmak. Ekonomi değişiyor, bu alandaki oyuncular değişiyor, batıdan doğuya doğru bir güç kayması yaşanıyor. İşte bu süreçleri takip eden bir TÜGİAD var şu anda Bursa’da. Ve tüm üyelerimiz aktif, dışarıda iş kovalıyorlar, her an her fuarda onları görebilirsiniz. Bugün internet üzerinden satıştan tutun da sektörlerde farklı alanlara yatırım yapan arkadaşlarımız var. “Dolaşan kurt aç kalmaz” sözü bizim için de geçerli. Bizler dünyayı dolaşıyoruz. Ama olduğumuz yerde sayarsak geriye gitmeye mecbur oluruz. Bugün bir Detroit örneği var önümüzde. Bursa’nın da önüne koyması gereken model bu, yani tek bir taraf değil de çeşitliliği devam ettirip, bu kümenin içerisine yeni yatırımları çekebilmeliyiz. Bunun için insan kaynağına da sahibiz. Ben burada yerle ilgili olarak da iş yapacak kişilere arsaların kiralanarak, rantın şehirde kalmasını öneriyorum. Bu süreçte açılabilecek yeni OSB’lerde de böyle bir önerim var. Büyükşehir’in önderliğinde, şehrin kaynakları dışarıya satılmadan, kimsenin de bu konuyla ilgili rant kaygısı olmadan sadece şehre gelir yaratacak bir hedef belirlemeliyiz. Yani toprağıyla şehir kendine gelir yaratacak ve akabinde de o gelir şehre yeni yatırımlar olarak geri dönecektir.
TEK AMAÇ; TÜRKİYE’Yİ İLERİYE TAŞIMAK
- Bu röportaj aracılığıyla nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
- Vermek istediğim en önemli mesaj; gençler buradalar, varlar ve kendi içlerinde görevleri gayet güzel paylaşabiliyorlar. Uyumlu bir şekilde takım çalışması içerisinde görev alabiliyorlar. Kendilerini geliştiriyorlar ve bu süreçte TÜGİAD’ın içerisindeki bayrak yarışını devam ettiriyorlar. Sonuçta bizim Bursa olarak başarılı olabilmemiz kapasite kullanım oranlarının artmasıyla mümkün. Bunu da başarabilmek için iletişim şart. Bu iletişim için de platform lazım. Bu platform da işte Türkiye Genç İşadamları Derneği. İçimizde Ermeni de var Musevi arkadaşlarımız da var. Onların dini günlerini de kutluyoruz kendi içimizde. Hep beraber tek bir amacımız var; O da Türkiye’yi daha ileri nasıl taşıyabiliriz?
- İşinize ve derneğe ne kadar zaman ayırıyorsunuz?
- Ciddi bir şekilde zaman ayırıyorum. Her şeyden önce işimiz geliyor. İş olmadan SİAD olması mümkün değil. Zaten itibar da biliyorsunuz işten geliyor. İşinizi kaybettiğinizde itibarınız da gidiyor. TÜGİAD’a mümkün olduğu kadar işimin etkilenmeyeceği bir zaman programı çizmeye çalışıyorum. Aslında iki alanı da dengede götürmeye gayret ediyorum. Bu başkanlık konusunda mutlaka bir yerden özveride bulunmanız gerekiyor, ben de spordan özveride bulundum ve açıkçası biraz kilo aldım. (Gülüyor)

GÖMME /DETAY
SEÇKİN ONUR HORECA KANALINDA
- Seçkin Onur AŞ.’nin sektördeki konumu ve hedeflerinden de söz edebilir miyiz?
- Gururla söyleyebilirim ki Seçkin Onur şu anda sektöründe lider. 350 çalışanımız var, 17 ilde faaliyet gösteriyoruz. Bir distribütör, aynı zamanda bir üretici, aynı zamanda müstahsilden ürün toplayan, ziraat alanında faaliyet gösteren bir kurum. 2014 yılında yüzde 15 civarında büyüdük. 2015’de de yine çift haneli büyüme rakamlarına ulaşmak istiyoruz. Yeni alanlara açılmak istiyoruz. İnşallah bu yıl içerisinde endüstriyel bir kanalla ilgili yatırımımız olacak. Horeca kanalında olacağız. Onun da şirkete ayrı bir güç katacağını düşünüyorum. Dijital manada ciddi yatırımlarımız var.
- Seçkin Onur A.Ş.’de kardeşler olarak nasıl bir görev bölümü yaptınız?
- Ben finanstan sorumluyum, abim gıda, ablam da lojistik ve üretimden sorumlu. Kendi aramızda bir iş bölümümüz var.
HEDEF YURT DIŞINA AÇILMAK
- Sizler genç nesil olarak Seçkin Onur’u devraldığınızda durum neydi, şirketinizi nereye taşıdınız? Gelecek hedefiniz nedir?
- Ablam 1987 yılında şirketimizde çalışmaya başladı. Abim 1995, ben de 1996 yılında işe başladık. Biz devraldığımızda Seçkin Onur sadece Bursa şehrinde iş yapıyordu. Bugün 17 ilde çalışmalar yürütüyoruz. Benim öncelikli hedefim yurt dışına açılmak.
BABAMIZIN FELSEFESİ KANIMIZA İŞLEMİŞ
- Yurt dışına açılmak ne kadarlık bir vadede gerçekleşebilir?
- Krizlerde firmalar küçülür, ama biz hep krizlerde büyüdük. Babamızın en sevdiğimiz yönü; kimse mal satmazken “Hayır siz bir tane de olsa satacaksınız, çünkü biz o müşteriye yarın da gideceğiz. Onlar kaybederse biz de kaybederiz” derdi. Bu felsefe aslında hepimizin kanına işledi ve şu anda da aynen devam ediyor.
GÖMME / DETAY
“KİŞİ, EMEK HARCADIĞI YERDE OLMALI”
- Siyaseti düşünüyor musunuz?
- Bir kişinin emek harcadığı yerde olması lazım. Ben 40 yaşıma gelmişim ve bugüne kadar siyasetle ilgili hiçbir konuda emek harcamamışım, şimdi o kişilerin önüne geçip de siyaset yapmayı doğru görmüyorum. Bu konuya böyle bakıyorum. Ben işadamıyım, bu kimliğimi korumak istiyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

MüsrifKöy TutumluKöy Hikayesi - Warren Buffett ın Dansla İşe Gitmek adlı eserinden alıntılanmıştır.

  Yazar              :  Warren Buffett Çevirmen      :  Canan Feyyat Derleyen      :  Carol Loomis Yayınevi       : Scala Yayıncılık Sf 343 ...