23 Aralık 2014 Salı

22.12.2014 Bosch Türkiye Temsilcisi Sn. Steven Young ın katıldığı toplantımız

Gömülü resim için kalıcı bağlantı


Gömülü resim için kalıcı bağlantı
Sn. Steven Young a geçen yıl kaybettiğimiz Tolgay Ümit arkadaşımın anısına Değerli Babası Sanatçı Sn. Mazlum Ümit in tablosunu hediye ettim. Sevgili arkadaşıma Allah tan rahmet, ailesine de sabır diledim.


Gömülü resim için kalıcı bağlantı



Gömülü resim için kalıcı bağlantı

Gömülü resim için kalıcı bağlantı








BASIN BÜLTENİ – Gökhan Onur 22.12.2014 Konuşma Metni
Sarıkamış Şehitlerimizi rahmetle, minnetle, şükranla anıyoruz. Mekanları cennet, ruhları şad olsun.
Bugün aramızda Bursa nın ihracatının %10 unu Türkiye nin ise %1 ini gerçekleştiren, Türkiye de 10.800 kişiye istihdam sağlayan Dünyanın en önemli kuruluşlarından Bosch un Türkiye Temsilcisi Sn. Steven Young var. Bizleri ziyaretleri ile onurlandırdıkları için sizlerin huzurunda kendilerine teşekkür ediyorum. Bu ziyaretin gerçekleşmesinde emeği geçen BTSO Meclis Başkanı Sn. Remzi Topuk a da şükranlarımı sunuyorum.
Cumartesi günü gerçekleştirdiğimiz Genel Kurul da Sn. Ali Yücelen Genel Başkan olarak seçilmiştir. Bursa Şubemizden orada bizleri temsil edecek arkadaşlarımı şimdiden tebrik ediyor, başarılarımızın devamını diliyorum. Bunun yanısıra derneğimizin şube çalışmalarında eksik olan son iki halka da 2015 yılında tamamlanacak. Güneydoğu ve Karadeniz şubelerinin kuruluş çalışmaları başlamış her iki şubeye de birbirinden değerli iki başkan liderlik etmektedir. Güneydoğu şubesine GÜNGİAD başkanı Sn. Hakan Akbal, Karadeniz Şubesine de KASGİAD Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu süreci yöneteceklerdir.
TÜGİAD Kasım ayında Türkiye nin Rekabet Haritası isimli bir çalışma yayınladı. Bu çalışma ulusal basında yer aldı. Her bir ilin uluslarası pazarlarda en rekabetçi olduğu sektör tespit edilmiştir. Bursa da metal işleme makineleri ve takım tezgahları sektöründe en rekabetçi olduğu tespit edilmiştir. Bursa rekabetçi sektör sayısında 10 ile ilk 20 ilin arasına girememiştir. Çalışmamızda en rekabetçi sektör sayılarına göre 1. İl İstanbul(41) 2.il Ankara(33) 3. İl İzmir(32) sektörle yer almıştır.
Akademi çalışmalarımız devam etmekte Deloitte den sonra tiyatrocu Kamil Atlıman ı ağırladık. Önümüzdeki ay Ziraat Bankası Pazarlama Gurup Başkanı bizlere yatırım konusunda bir ders gerçekleştirecek.
Geçtiğimiz ay Şahinkaya da Lise öğrencileri ile bir araya geldim. Kendi deneyimlerimin yanısıra gelecek meslek seçimleri konusunda bilgi alışverişinde bulunduk. Yaz tatillerinde seçmek istedikleri bir dalda staj yapmaları konusunda bir proje gerçekleştirmek istiyoruz.
Geçen haftanın öncelikli gündem maddesi ve en kritik önemdeki gelişmesi, ABD Merkez Bankası'nın (FED) 2006’dan bu yana gerçekleştireceği ilk faiz artışı konusunda 'ifade'sini değiştirmesiydi. Söz konusu ifade değişikliği sonrası, her makro ekonomik hareketlilik ve toparlanmaya işaret eden yeni ABD verisi, piyasalarda 'beklenen' faiz artışına bir adım daha yaklaşıldığı yönünde yorumlara sebep olacak. Çünkü, FED Açık Piyasa Komitesi (FOMC), para politikasına yönelik toplantılarının sonucunda açıkladığı karar metninde, uzun bir zamandır yer verdiği "faizlerin kayda değer bir süre daha düşük kalacağı" ifadesi yerine, karar tutanağına “Komite para politikasındaki duruşunda normalleşmeye başlamak konusunda ‘sabırlı’ olabileceğini kaydetmektedir” ifadesini yerleştirdi.
Türkiye cephesinde ise, geçen hafta hiç kolay geçmedi. 14 Aralık pazar günü gündeme damgasını vuran ve haftanın ilk iş günü olan 15 Aralık pazartesi günü de ciddi bir tartışma konusu olan 'operasyon' haberleri, Rusya'nın para birimi rubledeki ciddi boyutlardaki değer kayıplarıyla birleşerek, 'kötümser' algıyı daha da derinleştirdi. Aynı gün gelen (15 Aralık) işsizlik verilerinin de yüzde 10,7 gibi hayli yüksek bir işsizlik oranına işaret etmesi, esasen imalat sanayi, inşaat ve hizmetler sektörü istihdamını arttırmayı sürdürürken, işsizlikteki sıçramanın 500 bin civarındaki istihdam kaybı ile tarım sektöründen kaynaklandığının öne çıkmaması, moralleri bir hayli bozdu. Rusya Merkez Bankası'nın geçtiğimiz haftanın ilk gününde, para politikası faiz oranını 650 baz puan artırarak, yüzde 10.50'den yüzde 17'ye taşıması da, rublenin değer kaybındaki hızlanışı durduramadı.
Rus Merkez Bankası'nın sert faiz artışı müdahalesi ruble dolar karşısında 64 rubleye geldiğinden dolayı yapılmış olmasına rağmen, sert değe kaybı ile, dolar-ruble kuru 80 rublenin bile üzerini gördü. Rusya Merkez Bankası'nın para birimini korumak adına, 1998'den bu yana ki en sert faiz artırma kararına rağmen, Ruble dolar karşısında bir günde yüzde 19 değer kaybederek, 80.10 seviyesini görmesinin ardından, tekrar 80 rublenin altına geriledi. 10 yıl vadeli devlet tahvilinin faizi 317 baz puan artarak yüzde 16.4 seviyesine geldi. Rusya MB Başkanı Nabiullina, rubledeki zayıflamanın ekonomi üzerindeki etkilerinin yüksek olduğunu ifade ederken, Rus şirketlerinin şu an için dış borçlarını ödeme kabiliyetine sahip durumda olduklarını ve Rusya'nın kendi finans imkanları çerçevesinde yaşamayı öğrenmesi gerektiğini de vurguladı.
3 hafta içerisinde, küresel ve dolayısı ile yerel piyasaların 'iyimserlik'ten 'kötümserlik'e hızlı bir geçiş yapmalarına birlikte şahit olduk. 'İyimserlik'in geçerli olduğu günlerde, 2,22-2,18 TL bandına oturan dolar kuru nedeniyle, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nı (TCMB), günlük döviz satım ihalelerinin kotasyonunu 20 milyon dolara indirmeye teşvik eden piyasa ortamı, 'kötümserlik'in geçerli olması ile, dolar kuru 2,26-2,30 TL bandına doğru hareket edince, önce TCMB'yi günlük döviz satım ihalesi tutarını (kotasyon) yineden, 40 milyon dolara çıkarmaya yönlendirdi; ardından dolar-TL kuru 16 Aralık günü 2,4147 TL'yi zorlayınca, TCMB kotasyonu bu defa 60 milyon dolara çıkardı.
 TCMB, bununla da yetinmedi; proaktif davranarak, BOTAŞ ve TPAO gibi enerji KİT'lerin vadesi gelen ithalat ve dış borç ödemelerinin piyasadan değil, TCMB ve Hazine'nin döviz imkanlarından karşılanacağını belirtti ve bu açıklama sonrasında, yurt içi piyasalarda döviz kurlarının ateşinin düştüğüne birlikte şahit olduk. 17 Aralık çarşamba günü Enerji Bakanı Yıldız'ın açıklamaları ile, 17-31 Aralık tarihlerinde enerji KİT'lerinin yapacakları döviz cinsinden ödemenin 1,2 milyar dolara bulacağını öğrendik ki, KİT'lerin bu meblağı, zaten yeterince derin olmayan, döviz piyasasından çekmeyecek olmalarının piyasayı neden rahatlattığı da böylece anlamış olduk.
Bu noktada, 15 Aralık günü, haftaya 2,30 TL'nin hemen altından başlamış iken, gün içi 2,40 dolara dayanan ve günü 2,37 TL'nin hemen üstünde kapatan dolar-TL kuru, 16 Aralık salı günü, bu defa yeni bir tarihi rekor ile 2,4147 TL'yi görmüş olsa da, günü 2,3650 TL'den kapattı ve 19 Aralık günü hafta kapanışı da 2,3123 TL oldu. Dolar-TL kuru 22 Aralık ile başlayan yeni haftaya 2,3136 TL'den başladı ve 2,3169 TL'ye kadar geldi. Sepet kur ise, 15-16 Aralık tarihlerinde 2,66-2,65 TL düzeyini görmüş olmakla birlikte, yeni haftaya 2,58 TL'den başlıyor. İkinci el faizler ise, 16 Aralık günü yüzde 9'a yaklaşmasına rağmen, 22 Aralık haftasına yüzde 8,4'ün altından başlıyor.
Önde gelen gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin para birimlerindeki değer kayıplarının küresel rekabette yeniden konumlandırma açısından sebep olduğu etkileri dikkate alarak, Türkiye'nin dış ticaret hadleri açısından, dolar-TL kurunun 2,32-2,28 TL bandına oturması yararlı gözüküyor. Bununla birlikte, TCMB'nin enflasyonla mücadelesi açısından, dolar-TL kurunun 2,28-2,24 TL bandına dönmesinin daha fazla işine gelebileceği de göz ardı edilmemeli. Bu nedenle, 24 Aralık çarşamba günü gerçekleşecek olan TCMB Para Politikası Kurulu toplantısından bir faiz indirimi kararı çıkmasını beklemek hayal olacağı gibi, olası bir faiz indirim kararının, TCMB'nin saygınlığına zarar verebileceğini de göz ardı etmemek gerekiyor.
TCMB Başkanı Başçı, 17 Aralık'ta Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'na yaptığı sunumda, ihracatın büyümeye katkısının devam ettiğini ifade etti. Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerindeki ılımlı seyrin cari dengedeki iyileşmeyi destekleyeceğini belirten Başçı, "Yılın başında alınan makroihtiyati önlemlerin ve para politikasındaki sıkı duruşun çekirdek malların enflasyon eğilimi üzerinde olumlu etkileri gözlenmektedir" dedi. TCMB Başkanı sunumda, enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurların yakından izleneceği ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceğini de tekrar etti. Başçı ayrıca mevcut para politikası duruşu altında enflasyonun 2015 yılında Enflasyon Raporu'nda belirtilen görünümle uyumlu bir düşüş sergileyeceğinin öngörüldüğünü belirtirken, "Yapısal dönüşüm programının uygulamaya geçmesiyle birlikte Türkiye’nin büyüme potansiyeli kademeli olarak artacaktır" ifadelerini kullandı.
Ruble ve Brezilya Reali'nden sonra, en çok kaybeden para biriminin Türk Lirası olmasının bir diğer nedeni de, özellikle küresel yatırımcılar ve yerli yatırımcılar açısından, ekim ayından başlayıp, kasım ayının ortasından itibaren hızlanan uluslararası sermaye girişleri ile, Hazine kağıtlarının 2. el gösterge faizinin yüzde 9'lardan 7,4'lere kadar gerilemesinin ve Borsa İstanbul (BIST) 100 Endeksi'nin de neredeyse 87 bin puana dayanmış olmasının sebep olduğu, kar realizasyonu arayışı. Noel tatili öncesi, bir çok gelişmekte olan piyasadaki zararlarını telafi etmek isteyen küresel yatırımcılar, Türkiye'deki karlarını realize etmek istediler. Bu nedenle, en fazla çıkış yaşanan ülkelerden birisi de Türkiye oldu. Bu arada, iç siyasi gerginlik başlıklarının da, Türkiye'nin uluslararası alandaki algısını etkilediğini unutmayalım.
Geleceğe yönelik beklentilerin hızla bozulduğu bir haftayı geride bıraktık. Sonrasında ise finansal piyasalarımızda yaşanan kayıpların büyük ölçüde geri alınabilmiş olması ise kimseyi rahatlatmadı.
Bursa mız için çalışmaya, üretmeye ve geliştirmeye devam ediyoruz. Önümüzdeki yılın ülkemize hayırlar getirmesini ve sizler için de tüm dileklerinizin gerçekleştiği bir yıl olmasını temenni ediyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

MüsrifKöy TutumluKöy Hikayesi - Warren Buffett ın Dansla İşe Gitmek adlı eserinden alıntılanmıştır.

  Yazar              :  Warren Buffett Çevirmen      :  Canan Feyyat Derleyen      :  Carol Loomis Yayınevi       : Scala Yayıncılık Sf 343 ...